Anjiokeratom
Anjiokeratom ilk defa 1896’da John Addison Fordyce tarafından tanımlanmıştır. Anjiyokeratomlar tipik olarak asemptomatik 2 ila 5 mm, mavi-kırmızı papüllerdir ve skrotum, penis şaftı, labia majora iç uyluk veya alt karın üzerinde yer alabilen damarsal lezyonlardır. Histolojik olarak, üstte epidermal hiperplazi bulunan yüzeyel dermiste ektatik ince duvarlı damarlardan oluşurlar.
Hastalar lezyonların cinsel yolla bulaşan bir hastalığı temsil ettiğine dair endişe duyduklarını söylerler. İyi haber, Angiokeratom cinsel yolla bulaşmaz, bulaşıcı bir hastalık değildir.
Kısaca anjiokeratom kılcal damarların küçük noktasal birikintiler şeklinde cildin altında oluşturduğu dışarıdan mavi mor renklerde görülebilen damarsal yapılardır. Anjiyokeratomlar bulaşıcı değildir. Anjiyokeratomlar, kanserli olmayan (iyi huylu) bir tümörlerdir.
Kanarsa, ağrıya neden olursa veya estetik görünüm açısından rahatsız ederse, tedavi ederiz.
Anjiokeratomlara ne sebep olur?
Anjiyokeratomlar, kılcal duvarları destekleyen dokular elastikiyetlerini kaybettiğinde ortaya çıkar. Bunlar genetik olabilir. Ayrıca vasküler malformasyonlar, kan damarlarındaki basınç veya kronik tahriş de bunlara neden olabilir. Sertleşmiş kılcal damarlar şişer ve kırılarak açılabilir
Aynı şey örümcek damarlarınız olduğunda da olur. Bir anjiyokeratomda, genişlemiş kılcal damar cildinizi iter. Papül adı verilen kabarık, rengi bozulmuş bir yumru oluşur.
Dermoskopi tanıya yardımcı olabilir:
Doğrudan karşılaştırma rakamları olmamasına rağmen, erkekleri kadınlardan daha sık tanımlayan daha fazla rapor vardır.
Angiokeratom Hangi Yaşlarda Daha Sık Görülür?
40 yaşından büyük kişiler en yaygın olarak bu durumu yaşar. Yaşa göre görülme sıklığı aşağıda ki gibidir.
- 16-20 yaş – %0,6
- 21-30 yaş – %1,5
- 31-40 yaş – %6,2
- 41-50 yaş – %13.1
- 51-60 yaş – %13.4
- 61-70 yaş – %15.9
- 70 yaş ve üzeri – %16,6
Anjiokeratomun Tedavisi Var mı?
Anjiyokeratomlar kendi başlarına kaybolmazlar. Bazen büyürler ve çoğalırlar. Çoğu anjiyokeratom tedaviye ihtiyaç duymaz.
Ancak, bazı hastalar kozmetik nedenlerden dolayı lezyonları aldırmak isteyebilir. Deri lezyonları kanarsa, kaşınırsa veya başka sorunlara neden olursa tedavi herkes için gerekli bir seçenektir.
Ayrıca Lezyonların görüntüsü kişilerde özgüven kaybına neden olabilmektedir, dolayısıyla ilişki kurmak ve sürdürmekte zorlandıkları için hastalar tedavi olmayı tercih ederler.
Dermatologlar tedavileri klinik ortamında gerçekleştirir. Cildi uyuşturmak için lokal anestezi yapabilirler. Lezyonları temizlemek için birden fazla seans gerekebilir. Tedavi sonrasında iz kalabilir ve zamanla anjiyokeratomlar tekrar ortaya çıkabilir.
Anjiyokeratomların tedavi yöntemleri şunlardır:
- Cilt lezyonunu gidermek için donma sıcaklıklarını kullanan kriyoterapi.
- Deri lezyonunu ısıtmak ve yok etmek için elektrocerrahi veya fulgurasyon.
- Yüksek yoğunluklu ışık huzmeleri kullanan lazerle lezyondan kurtulabiliriz.
Lazer Tedavisi Nasıl Yapılır?
Damarsal lezyonun olduğu bölgede genellikle bir lokal anesteziye ihtiyaç duyulmadan yapılabilen bir tedavidir. Lazer ışığı lezyon tarafından absorbe edildikten sonra damarsal yapılar koagüle olarak yok olurlar. Ortalama 2-3 seans yeterli olacaktır. Tedavi bölgesinin çevresinde herhangi bir yan etki oluşmaz. Su kabarcığı lezyon üzerinde oluşabilir ve genellikle birkaç günde iyileşir
Hasta Eğitimi
Anjiokeratom vakalarının çoğunda, hastaya ve uygun olduğunda eşe, durumun yaygın, iyi huylu olduğu ve cinsel yolla bulaşan herhangi bir hastalığı temsil etmediği konusunda güvence verilmelidir. Yaşla birlikte daha fazla lezyon gelişebileceği belirtilmelidir.
Tedavi Sonrası Tekrarlar mı?
Çoklu anjiyokeratomlu hastaların tedaviden sonra nüksetme olasılığı, az sayıda veya soliter anjiyokeratomu olanlara göre daha fazladır.