Stres, Saçları Beyazlatır Mı?
Aşırı stresin bir gecede saçları beyazlatabildiği oldukça yaygın bir inançtır. Fransa Kraliçesi Marie Antoinette’nin 37 yaşında giyotine gitmeden bir gece önce saçlarının beyazlaştığı söylenir. İngiliz Avukat Thomas More’un da 1535’te idam edilmeden önce saçlarının ağardığı ile ilgili rivayet günümüze kadar gelmiştir.
Bir başka örnek daha yakın zamanda 1982’de Kaptan Pilot Eric Moody’nin bir uçak kazasından acil inişle kurtulduktan altı ay sonra saçlarından bir tutamı beyazlamış, bir yıl sonra da bütün saçlarının ağardığı görülmüş.
Anlatılan bu olayların doğruluk derecesinin ne olduğunu tam olarak bilemeyiz. Fakat bu hikayeler bize, “Saçların bir gece de beyazlamasının bilimsel bir gerçekliği olabilir mi?”, “Stres saçları beyazlatır mı?” sorularını düşündürüyor.
Aşırı stresin vücudumuzda olumsuz etkiler yarattığı artık bilinen bir gerçektir. Akut stresin saç kaybına sebep olduğu bilinen bir gerçekti fakat saç beyazlamasına neden olabileceği fikri popüler bir inanıştı. Ancak şu ana kadar akut stres ile saç beyazlaması arasında ki bağlantı bilimsel olarak kanıtlanmamıştı.
Stres, saç pigmentinin yenilenmesinden sorumlu olan kök hücreleri etkileyerek saçların grileşmesine ve erken beyazlamasına neden olabilir.
Saç rengi, melanin pigmentini üreten melanosit adı verilen hücreler tarafından belirlenir. Saç telinin tabanındaki saç folikülü içinde yaşayan melanosit kök hücrelerinden yeni melanositler yapılır. Melanosit kök hücreleri, saç teli folikülünden çıkmadan önce saça melanin adı verilen renk pigmentlerini yükler. Saç rengimiz bu melanin pigmentinin türüne göre belirlenir. Saçın koyu renk olmasını belirleyen “eumelanin”, saçın sarışınlık veya kızıllık derecesini belirleyen “feomelanin” renk pigmentleridir. İnsanlar yaşlandıkça bu kök hücreler yavaş yavaş yok olur. Melanosit kök hücrelerini kaybetmiş saç köklerinden çıkan saçlar yani yeni çıkan saçlar, daha az pigmente sahiptir ve gri görünür.
Stresin saçların beyazlaması üzerindeki etkisinin ne olduğunu ve bu etkinin nasıl gerçekleştiğini belirlemek için bilim insanları, 2020 yılında fareleri kullanarak araştırmalar yapmışlar ve strese maruz kalan farelerin melanosit kök hücrelerinin gözle görülür şekilde kaybolduğunu ve kürklerinin beyazladığına tanıklık etmişlerdir.
Stres ile beyazlama arasında bir bağlantı kuran bilim insanları araştırmalarına daha detaylı devam ederek sonuçta sempatik sinir sisteminden gelen sinyallerin, stres kaynaklı beyazlamada önemli bir rol oynadığını keşfetmişler.
Harvard Üniversitesi’nden Dr. Ya-Chieh Hsu, “Bunu araştırmaya başladığımızda, stresin vücut için kötü olduğunu bekliyordum, ancak stresin zararlı etkisi hayal ettiğimin ötesindeydi. Sadece birkaç gün sonra melanosit kök hücrelerinin tamamı kayboldu. Onlar gittikten sonra artık pigmentleri yeniden oluşturamazsınız. Hasar kalıcıdır.” diyor.
Bilim insanları, strese bağlı saç grileşmesinin mekanizmasını anlamak için sinir sistemi ile farklı doku ve organlardaki kök hücreler arasındaki etkileşimlerin daha fazla araştırılması gerektiğinin belirtiyorlar.
İnsanlarda üzerinde yapılan çalışmalar da stresin saçları beyazlaştırdığı ile ilgili kanıtlar gösteriyor. Gri ve beyaz saçlar yaşlandıkça saç köklerimizdeki pigment hücrelerinin yavaş yavaş ölmesinden kaynaklanır. Bunun anlamı melanin pigmentinin azaldığıdır. Ancak başka faktörlerinde melanin pigmentinin üretilmesini etkileyeceğine dair kanıtlar bulunmuştur.
Bununla beraber iyi haber, grileşmenin tersine dönebildiği ile ilgilidir. Yani insanların stresi azaldığında veya daha az stres yaşadıklarında saç renklerinin geri döndüğü görülebiliyor. Araştırmalara göre yaşa bağlı beyazlığın kalıcı olduğu fakat strese bağlı grileşmenin geri dönebileceği ile ilgili bulgular, bize yaşlanma süreci ile ilgili yeni bilgiler verebileceği doğrultusunda olduğu bilim adamları tarafından dile getirilmektedir.